Toplumsallaşma kelimesi sözlükte “bireyin kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanması, toplumla bütünleşmesi süreci” olarak tanımlanmaktadır. Toplumsallaşma, bireyin, içinde yer aldığı grubunun normlarını, değerlerini, tutumlarını ve karakteristik dilini edinmesi yönündeki etkileşim sürecine gönderme yapar. Bu kültürel öğelerin kazanılması sırasında, bireysel kişilik oluşur ve şekillenir. Franklin Henry Giddings (1897)’e göre toplumsallaşma süreci, bireylerin birbirlerini kabullenmeye yönelik girişimleri olarak tanımlanır. Birey, dünyaya geldiği andan itibaren çevresiyle iletişim kurmaya başlar. Zamanla kendisi dışındaki insanların ve grupların varlığından haberdar olur. Önce aile fertleri, daha sonra akran grupları, okul arkadaşları ve çeşitli gruplar şeklinde bu süreç devam eder. Her insan duygularını içinden geldiği gibi ifade etmek yerine içinde yer aldığı grubun normlarına ve değerlerine göre davranırsa daha çok sevilebileceğini düşünür. Böylece de dış dünyayla ilişki kurduğu zaman, duygularını olduğu gibi ifade etmek yerine içinde yer aldığı grubun beklentilerine göre davranır ve duygularını saklar. Etkileşim grupları bu saklanan duyguların birey tarafından uygun bir şekilde açılabilmesi için araç olabilir.
Uzm. Klinik Psikolog Gözde ÇETİNKOL
İzmirde psikolog, izmir Klinik Psikolog, İzmir pedagog, İzmir evlilik terapisti, İzmir evlilik danışmanı, izmir aile terapisti, izmir aile danışmanı, İzmir pedagog, İzmir çocuk psikoloğu, İzmir psikolojik danışmanlık merkezi